Kültepe’de bugüne kadar, biri henüz yayınlanmamış 7 büyü metni bulunmuştur. Resmî kazılardan önce keşfedilen (BIN 4, 126) ve 1994 yılı kazılarında çıkartılan (Kt. 94/k 821 numaralı) belgeler, başlıca kurbanları henüz doğmamış ya da yeni doğmuş bebekler olan, Lamaštum adlı kadın ifrite karşı yapılmış büyüleri içermektedir. 1948 yılı kazılarında ele geçirilen tabletlerden biri (Kt. a/k 611), muhtemelen ana kervandan ayrılmış küçük kervandaki insanları bir kara köpeğe karşı korumak için yapılmış büyüyü; oldukça kötü korunmuş bir diğer tablet ise (Kt. a/k 302) içeriği tam olarak anlaşılamayan, kamış ile ilgili bir büyüyü içermektedir. Bir diğer belgede (Kt. 90/k 178 numaralı) iki adet büyü kayıtlıdır. Bunlardan ilki, ay tanrısı Sin’in ineğine benzetilen, doğum aşamasındaki bir anneye yardımcı olmak amacıyla; diğeri de yeni doğan bebeklerin yakalandığı sarık hastalığına karşı yapılmıştır. Başka bir belgenin (Kt. 94/k 520 numaralı) konusu ise “kötü göz”e karşı yapılmış bir büyüdür. Son olarak, henüz yayınlanmamış (Kt. 91/k 502) olan metinde konusu bakımından diğer büyü uygulamalarından farklı iki ayrı büyü kayıtlıdır. Bunlardan ilki bir tencere, diğeri ise “kalp” diye adlandırılan bir eşya ile ilgilidir.
Aktüel Arkeoloji
ESKİ ANADOLU'DA BÜYÜ / KÜLTEPE
“Büyü” anlamındaki Akadca šiptum kelimesi (Sümerce ÉN), bütün Kültepe tabletleri içinde sadece dört büyü metninde, “büyü benim değil; büyülerin efendisi Ea’nın/Nikkilil’in büyüsüdür” ifadesi içinde geçmektedir.
Paylaş