Şu geçtiğimiz haftadan bu yana, bu yazıyı birkaç kez sildim, düzelttim.İlk yazdığım da İyi Parti 6’lı masadan “rest” çekerek ayrılmış, siyasi arenada büyük bir deprem yaratmıştı. Aslında İyi Parti bu hareketi ile Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer sol paydaşların birliktelik yolunu açmış, Cumhur ittifakı bünyesinde ise “küskün ve arayış içinde olan”özellikle MHP tabanı tarafından büyük sevinçle karşılanmıştı. Her ne kadar siyasi arenada “Akşener kendi ayağına sıktı” denilse de, iktidar olma yolunda her zaman yalnız ve kendi gücü ile gitmeyi tercih eden İyi Parti; MHP2 olma yoluna girmişti. Bu durum, parti bünyesindeki Demokrat, Sosyal Demokrat ve DYP ile ANAP tabanından gelen siyasileri kaygılandırmış, MHP’den gelen kemikleşmiş ve “şahin” olarak nitelendiren “Küçük olsun, bizim olsun” misalinden parti bünyesindeki milliyetçilerin yüreklerine su serpmişti. Zira, kuruluşundan bu yana bir türlü kurumsallaşamadığı için eleştirilerin hedefindeki kadrolar, tam parti teşkilatlarından bu seçim ile birlikte silinmeleri beklenirken ekmeklerine yağ sürülmüştü.

Ancak hemojen bir yapıya sahip olan parti tabanı endişelenmiş, bir gecede yüzde 5 oy kaybetmiş ve erimişti. Cumartesi ve Pazar günü sosyal medyanın hedefi olan İyi Parti, bir yandan da üst düzey istifaların ezikliğine düşmüştü. Yani durum, beklenilenden çok kötü olmuş, tek başına büyümeyi hedeflerken, bir anda tepe taklak olunmuştu.

Buna karşın, Meral Akşener’in ayrılmasının ardından heyecana gelen Cumhur İttifakı’nın içerisindeki milliyetçi kesim “Dik dur, eğilme” demiş; ancak parti tabanı hemojen bir yapıya sahip olduğundan, “anında alev alanlar” istifa ve küfür yoluna, MHP’den umudunu kesen kesim, “işte yeni yuvamız” diye yanaşmaya; HDP ve diğer paydaş sol partiler ise neredeyse “davullu, zurnalı” kutlama içerisine girmişlerdi.

Kemal Kılıçdaroğlu ise, 4 tanesinin toplam oyu yüzde 3 bile etmeyen üç siyasi parti ile kalakalmış, TİP ve HDP ile doldurmaya çalıştığı oy potansiyelini eritmişti. HDP ile birliktelik olsa bile, Saadet, Demokrat parti bu oluşuma müsaade edemezdi. Böylece istenilen oy Millet İttifakına gelmez, yenilgi de kaçınılmaz olurdu.

6’lı masaya adeta kükreyen, yoldaşlarına çok sert sözler eden İyi Parti Lideri Meral Akşener, kimler tarafından ikna edildi bilmiyorum, geri dönünce asıl “şok” yaşandı. Zira siyasi yönden sert eleştiri ve suçlamalar getirdiği, en keskin ve tecrübeli siyasetçilerin bile “yolları tıkadı, geri dönmesi mümkün değil” dedikleri bir anda geri döndü.

Milliyetçi, Muhafazakar kesim ve parti tabanı ikinci şokla birlikte üzüldü, sol kesim son derece sevindi. Çünkü Millet İttifakı bünyesindeki milliyetçi kesimin temsilcisi Akşener ve partisi yola getirilmişti. Ayrılık sonrası partinin erimesine göz yummayan Meral Akşener, sol kesimin ağırlıkta olacağı belli olan bu guruba payanda olmakla, hem partisini hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurtarmıştı. Ardından bir televizyon programında “HDP ile görüşülür, ama masaya getirilemez” diyerek; solun tam olarak payanda olmasına yeşil ışık yaktı ve kendi tabanının “İyi Parti olmazsa, CHP var” söylemine katkı sunarak, partisinin tabanını yönlendirdi. Milliyetçi kesimden gelen tabanı ise MHP’ye yönlendirmiş oldu.

Meral Akşener’in bu çıkışı sonrasında, son üç gündür malum sol televizyon kanallarında TİP, TKP başta olmak üzere, siyasi arenada hiçbir ağırlığı olmayan siyasi partiler destek vererek, bir şeyler kapma yarışına girdiler. HDP ile görüşmeye gideceğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı da sol kesimi tamamen rahatlattı. 100 yıldır Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir başarıya imza atmayan, karışıklık çıkarmakta mahir bu sol siyasi partiler, ağabeyleri HDP’nin katılması ile ilkkez iktidara bu kadar yakın görünmeye başladılar.

Bunu başaran CHP değildir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu değildir. Vatanını, milletini sevin, “Önemli olan vatansa, gerisi teferruattır” diyen milliyetçiler değildir. Sol kesimi bütün halleri ile bir araya getiren, onlara umut veren Asena Meral Akşener’dir. Akşener, bu kadar kalabalık çakallar sofrasında bir başına Bozkurtluk yapmak isterken, Çakallar sofrasına yem olmuştur.

Anlayacağınız; tabanın kaydığı, MHP’den koparak getirdiği tabanın hüsrana uğradığı, kendisinden umutla bahseden, güvenen seçmeni tarumar etti. Payandalar her zaman bulunur, ama dik duranlar bulunmaz…

Seçimlere az kaldı. Bakıp, göreceğiz.

Saygılar sunuyorum.

Esen Kalın…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.